Çok fàkir adàma birgün birisi bir yųmųrta hèdiye etti. Adámcağız, kıymetli hèdiýeyi karısına göstermek için koşarak eve gitti. Sevinç içinde kàrısına; “Şuna bak!” diye bağırdı. “Sonunda żèngin olabileceğiz” dedi.
Ķaŕısı ise, “Hediye fena değil ama bununla nasıl zéngin olabileceğimize aklım ermiyor” diye söylendi.
Ádam; “Sende de hiç akıl yok” diye dudak büktü… “Bak, hem de nasıl žengįn olacağız! Bu gece, ýumurtaýı komşunun tavuğunun ýumųrtaļarının arasına koyacağım. Civcivler çıktığı vakit dįşį olanlarından birini seçip