Uzun yıllardır görüşemeyen Temel ile Kayserili arkadaş, bir gün yolda karşılaşırlar. Kucaklaşıp hasret giderdikten sonra Kayserili Temele;
-“Bu kadar zamandır görüşmedik. Akşama yemeğe bize gel. Yer, içer sohbet ederiz” dedi. Temel’de Kayseriliden beklenmeyecek bu cömertliğe şaşarak;
-“İyi ya, gelirim. Yalnız bana adresi ver” dedi..
Kayserili;
-“Falanca mahalle, filanca sokak” diye tarife başladı. “İşte o sokağa gelince soldaki büyük beyaz kapının zilini burnunla çalarsın” deyince Temel sordu;
-“Adresi anladım da zili niye burnumla çalıyorum?..
-“Temelciğim bunda anlamayacak ne var? Elin kolun hediyelerle dolu olacağı için zili ancak böyle çalabilirsin… 🙂 🙂