Bir ťavşan önűne bir daktilo almış, tąk tuķ ťak tųk bir şeyler ýaźıyor. Oradan geçen bir Tįlki:
– Hey Tąvşan, ne yażıýorsun?
– Doķtoŕa teźimi yázıyořum.
– Ha öyle mi, çok güzel, ne haķkında?
– Tąvşańların Tiľkilerį nasıl yedįkleri hakķında.
– Yok cąnım, olur mu öyle şey, hiç Tąvşanlar Tiĺki ýerler mi?
– Olur caņım, gęl istęrsen, sana ispat edeyim. Berąberce Tąvşánın ýuvąsına girèrler. Biraz sonra Țavşań tek başına