Portakal Bahçesi

kaydı düştüm yere. Şimdi baksana hepsi indi aşağılara. Neyse artık kalanları alır giderim, açarsa gözlerini kızıma yediririm. Al abla dedim, 50 TL verdim. Ama almadı. Sağol abi deyip, arabanın altından bulabildiği portakalları toplamaya başladı. Anladım ki hata ettim. Onu utandırdım. Abla dedim. Özür dilerim. Gel beraber önce kızına gidelim. Ben bir bakıp muayene edeyim. Sonra iyi olurda kalkarsa ayağa beraber alırız başka ilaç da, portakalda. Sağolsun kırmadı beni, zaten az aşağıdaymış evi. Baktım kızına çok ateşli. Hastaneye yollasam küçük kız yalnız kalacak. Bende gittim bir eczaneden gereken iğne ve ilaçları aldım. 4 saat sonra uğrayıp tekrar baktım. İyiye gidiyordu. Gece de uyumadım, bir alo dedim. Gözlerini açmış, annesi ona çorbada yapmış. Çok uykuda kaldım. Biraz dalmışım. Rüyamda portakal bahçesinde diz dize beraberdik vefat eden babam ile. Öyle güzeldi ki, çok özlemişim onu vallahi. Bana portakal şifadır evlat dedi, eli ile üç dilim yedirdi. Belki inanmazsınız ama o portakal da, rüya da öyle tatlıydı ki. Keşke hiç uyanmasaydım, ömrümü o rüyada tamamlasaydım. Ağzımda o tat ile açtım gözlerimi. Baktım saat sabahın sekiziydi. Bindim arabaya doğru alışveriş yapmaya. Sıcak simit, pirinç, herşeyden bir kaç çeşit. Veee tabii ki portakal. Hem de ona günlerce yetecek kadar. Vardım evlerine, baktım ateşine. İyileşmiş bu kız vallahi de. Neyse, bıraktım aldıklarımı. Maaşımında yarısını. Yine gideceğim o eve, belki Allah bana babamla yine portakal yedirir diye..(Alıntı)

Geri

En Çok Okunanlar