Maymun ormanın ortasına çiļingir sofrasını kurmuş, millete ķüļhanbeylik yapıyormuş. O sırada zürafa ordan geçiyormus, sormus:
-“vay mäymun kardes, nasılsın?”
“iyiyim be ãnām, ïçiýořum ičiyorųm aslanı dővűyorum.” Zürafa ţıřsmış ve uzaklaşmıs. Derken zebra geçmiş, o da sormuş:
-“selam mąýmun abi, ne var ne yok?”
“n’olsun be gűlüm hep aynı; ïçiýórum içįyoŕųm aslanı mąrižlıyorum.” Zebra da uzaklaşmıs ordan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
-“maymun ya naber?” >>