Süper markette alışveriş yapmakta olan genç bir adam, kendisini takip etmekte olan bir hanımı fark eder. Kadını görmezlikten gelse de, kadın adama dik dik bakmaya devam eder. “Adam sorar? Pardon hanımefendi, bana neden öyle dik dik baktığınızı sorabilir miyim? Kadın Der ki: Özür dilerim. Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar çok benziyorsunuz ki anlatamam. Sizi gördüğüm anda yüreğim çarptı birden.
Müsaade edin şurada biraz kendime geleyim der. Adam da, hanımefendi isterseniz bekleyin market görevlilerinden 1 bardak su alıp getireyim. Kadın yok yok oğlum geçer şimdi gerek yok der. Kadın adama halen bakar ve adam da şöyle cevap verir. Oğlunuzun ölümüne çok üzüldüm. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana güle güle anne diye seslene bilir misin? Adam, Mutlu olmanız için elbetteki söylerim.
Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona el sallar ve güle güle anne diye seslenir. Adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve kasaya gelir ve ödeme sırası kendine gelince kasanın 150 lira yazdığını görür kasiyere sorar bu nasıl olur ya alt tarafı üç parça eşya aldım der. Kasiyer gayet sakin bir şekilde cevap verir “Az önce yaşlı bir kadının sizin anneniz olduğunu söyledi ve sizin hesabı ödeyeceğinizi söyledi”. Hayat böyledir, nerede ve nasıl davranmamız gerektiğine dikkat etmeliyiz…