bardağı yere atmış. Çay dökülmüş ama toprak kaba olduğundan bardak kırılmadı, diyor. ”Anam şimdi vuracak? Şurama mı vuracak? Burama mı vuracak?” diye korkarken anası kahveciyi yeniden çağırmış:
”Hüseyin bir çay daha ver!”
Fakir Baykurt’a ikinci çay gelmiş. Çayı üfleyerek içmiş. Yıllarca anasına sormuş durmuş: ”Anacığım o gün çayı döktüm bir tokat vurmadın; neden vurmadın?”