Fakir Ahmet

Annesinin sofraya getirdiği bulgur pilavını görünce, Ahmet yüzünü buŕuşturdu. Bu ne ya 3 gündür aynı şey, diye söylendi durdu. Oğlum ne yapalım? Elimizde varmı ki sana çeşitli yemekler yapayım. Paramız varmıki her istediğini alayım. Ahmet gőzlerini kısțı:

-Ama anne komşumuzun oğlu Mehmet’i biliyorsun… Evlerinde çeşitli ýemékler var. Mert ve Selim de öyle. Üstelik hiç birinin cebinden harçlığı da eksik olmuyor. Bıktım bu fakįrlikten. Benim onlardan faŕkım ne? Kadın ağlámamak için báşını gerîye çevîrdi. Üzűntü dolu bir sèsle:
-Oğlum, bu elimizde olan bir şey mi? Baban sonunda iyi kötü bir iş buldu. Kazancıyla kıt kanaat geçinip gidiyoruz. Hem sen başkalarına ne bakıyorsun? Onlar kadar zengin değiliz ki biz.
-Neden olmuyoruz, neden olamıyoruz ya? Hışımla sofradan kalktı ve

İçeriği Görüntüle