Amerikalı bir antikacının yolu Türkiye’ye düşmüş, haayvan pazarının birinde geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir adamın durduğu, zayıf mı zayıf, hasta bir esek görmüş; ancak dikkatini çeken, bu zavallı eseğin üzerinde gördüğü, oldukça eski ve son derece değerli semermiş.
Antika kültürü olmayan bu zavallı ihtiyardan semeri son derece ucuza satın alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış. Sıkı bir pazarlıktan sonra, esegin normal fiyatının 4-5 katına satın almak üzere anlaşmış. milyonlarca dolar değerinde semeri, 4-5 esek parasına aldıgı icin sevinmeye tam başlamışken ihtiyar oradaki bir çocuğa seslenmiş: